Avrupa dillerinde genelde kullanılan ismi, ‘krala ait’ anlamında Yunanca basileus kelime kökünden türemiştir. Sadece kralın toplamasına izin verildiği rivayet edilir. Bence, birçok şef tarafında ‘otların kralı’ olarak kabul edilmesi de bu adı güçlendirir. Türkçede patlıcan moru rengi olan fesleğene verilen ‘reyhan’ adının Arapça al-raihan kelimesinden geldiği düşünülür.
Fesleğen Hindistan ve diğer tropik Asya ülkelerinin yerlisidir. Ballıbabagiller, yani nane ailesindendir.
Hintlilerin en önemli ilahlarından biri Vişnu için kutsaldır ve eşi Lakşmi’yi temsil ettiği için kuvvetli bir dinsel anlam taşır, tapınakların çevresine ekilir.
Kadim medeniyetlerde ve halihazırda Haiti vudu ayinlerinde doğurganlık ve tutkuyu artırmak için kullanılırmış.
Çeşitli uygarlıklarda fesleğenin ölümden sonraki yaşama geçişe yardımcı olması için ölen kişinin çevresinde bulundurulması tarihöncesi dönemden başlayarak günümüze kadar süren bir gelenek.
Mükemmel bir K vitamini kaynağı olan fesleğen, demir, kalsiyum ve A vitamini açısından da zengindir.
Fesleğen İtalyan mutfağının kalbinde yer alır. Kapri Salatası, Pesto gibi meşhur yemeklerinde bolca kullanılır.
Taze fesleğenin tadı ve aroması kurusu ile kıyas kabul etmez. Ben balkonumda yetiştiriyorum ve kullanabileceğimden fazlası olduğunda toplayıp, yaprakları güzelce yıkayıp, kuruttuktan sonra doğruyorum. Eğer çoksa el blenderinde çekiyorum. Az miktarda zeytinyağı ile karıştırarak buz kalıplarına dolduruyorum ve donduruyorum. Gerektikçe yemekleri tatlandırmak için 1-2 küp çözüp, kullanıyorum.
Stres kaynaklı baş ağrın varsa ve uyumakta zorluk çekiyorsan 1 tatlı kaşığı ezilmiş fesleğen, 1 tatlı kaşığı ezilmiş nane ve 1/2 tatlı kaşığı ıhlamuru bir kaba koy, üzerine 1 kup kaynar su dök. 5-8 dakika beklet. Süz ve iç.