biberiye

biberiye

Akdeniz bitkisidir. Ilıman iklimde ve düşük rakımda yetişir, ancak tam deniz kenarını sevmez! Sık ve dar yaprakları iğne çamı andırır, daima yeşil kalır. Nane ailesinin bir üyesidir.

Tarihöncesi zamanlardan bu yana tedavi amaçlı kullanılır. Biberiyenin çiçeklerinin Meryem Ana üzerlerini mavi pelerini ile örtünceye kadar beyaz olduğu rivayet edilir. Ortaçağ’da manastır bahçelerinde yetiştirilirmiş.

Birçok Avrupa ülkesinde Latince ‘denizin çiyi’ anlamındaki adı Ros marinum’a benzer bir ismi vardır.

Çoğu yaprağın tersine biberiye uzun pişirmeye dayanıklıdır. Tazesi kurusuna nazaran daha saf bir aromaya sahip olduğu için bulursanız tercih edin. Ancak kuru biberiyenin, yaşına kıyasla, demir, kalsiyum ve B6 vitamini açısından çok daha zengin olduğunu unutmayın.

Lavanta, açık mavi, bazen beyaz olan çiçekleri arıları çeker ve çok lezzetli biberiye balını üretirler. İspanya’ da bu bal kullanılarak Turron isimli nuga üretilir.

Biberiyenin hafızayı geliştirdiği inancı çok eskilere dayanır. Hâlâ, hatıra sembolü olarak Avrupa’da düğünlerde ve cenaze törenlerinde kullanılıyormuş. Düğünlerde gelin buketine eklenir veya yoluna serpilirmiş. Cenazelerde tabutun üzerine konur veya mezara atılırmış.

Taze biberiyeyi şiş olarak kullanabilirsiniz. Mangalda yapacağınız et, özellikle kuzu, tavuk veya sebzeyi biberiyeye dizerek pişirebilirsiniz.

Tatlıda kullanacağın sütü kaynatırken içine birkaç yaprak biberiye at ve ocaktan alıp 15 dakika dinlendirdikten sonra yaprakları çıkart. Hep yaptığın sütlü tatlının çok farklı bir lezzeti olduğunu fark edeceksin.

bana yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir